2 Mayıs 2016 Pazartesi

Bisikletimle Galaksi-1

       Kırmızı bir bisikletle galaksi turuna çıktım. Bisiklet yolu var bulutların arasında gökkuşağı manzarasında pedal çeviriyorum. Kuşlarla yarışıyorum. Yorulunca bir uçağın kanadında soluklanıyorum, yancılık yapmadığım tek bir havayolu şirketi kalmadı. Ayakkabı giymeyi unutmuşum, ayaklarımın acıması dışında hiçbir sorun yok. Bir de bazen çok esiyor, zor zapt ediyorum bisikleti. Zaten hiç sevmem rüzgarları. Yağmurlu havalar en sevdiğim, giderek güneşe yaklaşıyorum malum, güzel serinletiyor yağmur. Az yolum kaldı atmosferi terk edeceğim. Uzay boşluğuna bir vardım mı gerisi kolay. Yerin bile beni çekmediği yerde bisiklet sürmek hayal edemeyeceğim güzellikte olmalı. Hedefim Satürn’ün halkasında çay içip geri gelmek. Tek derdim kafa dinlemek inanın, çok sıkıldım leş dünyanın kalabalığından. Üstelik bir tek burda bulamazlar beni. Bazen saklanmak çok zor, küçükken saklambaç oynamak kadar kolay olmuyor işte büyüyünce işler. O zamanlar çöp kadardım. Büyüdüm, artık çöp bidonu kadarım. Meraklanmayın, bisikletim beni taşıyacak kadar büyük. Neyse tatsız şeyleri boşverelim, burda inanılmaz bir manzara var. Üstelik bulutlar çok misafirperver ve kuşlar harika yarışçılar. Gereksiz paramı almadıkça tüm uçakların kanatları gayet konforlu. İmkanınız olursa bir uçağın kanadında seyahat etmeyi deneyin. Hem ucuz hem rahat. Şimdi ismini vermemin pek hoş karşılanmayacağını düşündüğüm bir havayolu şirketinin uçak kanadında yazıyorum size bunları. Bir daha ne zaman fırsatım olur bilmiyorum. Gördüğüm her ayrıntıyı anlatacağım, yada anlatmam bilmiyorum. Uçak beni istemediğim yerlere götürmeden burdan gitmeliyim. Hoşkalın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İyi Ki O Kuyuya İndim

Epey oldu yazmayalı. Hayatın akış hızı ışık hızını zorlayınca kalemim yetişemedi. Biçare bense mecburen akışa bıraktım kendimi. Mütevazi hay...